16 Eylül 2008 Salı

öyle ya da böyle sonuç değişmiyor

2 yorum:

suzan sarı dedi ki...

bu şiiri pusula ya da imsakiye olarak kullanabilir miyim? sonuçta ders ya da randevu saatlerini değil ibadet saatlerini gösteren bir takvimin yaprakları. daha da tarif ederim de o zaman takvimin adını unuttuğum belli olacak. şiir imsakiyem olsun.
"milli hayatımızda" şöylemesine bulunacağı etkiyi kestiremem ama benim imsak ve iftar saatlerine ihtiyacım var. ama herkesler de imsakiye yazarsa olmaz.

ürk dedi ki...

bu tarih uygun olabilir... bakın, o gün küp şekerleri üst üste dizmekten başka birşey düşünmüyordum, hayır bundan önceydi bir kadın löbotomi çığlıklarıyla göğüs kafesimi parçalamıştı. bundan önce açık mavi bir ekrana bakıyordum, sonra biri kanalı değiştirdi. seçenekler peydah oldu, o gün tercihler arasında bilincimi yitirdim. bu tarih uygun olabilir, dişlerimi rengarenk boyamıştım. planktonların ilgisini çekmeliydim. hayır daha önceydi, bir kız bana sarıldı. beyin zarında 7. dereceden yanıklar... löbotomi çığlıkları... bu tarih uygun olabilir; fresh meat, flesh beğenisi. onca üfledim soğutmak için, sonra bildiğiniz gibi bronşlarımı yitirdim. kadının kollarının göğsümde temas ettiği noktalar: o derece yanıklar. bir kadın ve duvağında taşıdığı bir milyon seçenek... bilincimin yarısını turşu kavanozuna koydu, midem yanıyor baktığımda. sonra hermes oğlunun kulağını çekti, schopenhauer osurdu uzandığı yerde, freud ayaklandı. kavgaya tutuştuğum şeyi bu senin özün diye kakalamaya çalıştılar, üzülebildiğim zamanlarda çok üzüldüm buna. şimdi... beklemek... soğuk... yemek...bu tarih uygun olabilir, o gün seçme, seçilme hakkım ortadan kaldırıldı. tüm tabelasız orta refüjlere uzandım. bir fahişe olduğumu farkettiğim ilk gün, göğüslerim olmadığı için hayıflandım. bir seçeneksen diğer seçeneklerin arasında ve sıçrama tahtasıysan, kendini damla damla denize boşaltıyorsan ve evet işte o gün farkettim alın yazımdaki kaynak çizgilerini, pan okumayı bilmez. rastgele topladığı tüm yazgıları tükürüğüyle alnıma yapıştırmış. sonra babası, hermes, tüm o yazgılardan olabilecek en mantıklı yazgıyı oluşturmuş. bir kolaj: her cümle en güzel yerinde bitebilir! yada o gülümseyen ağız birden aşağı sarkabilir. dişleri görünür, dişler dudakları keser, çeneden kan damlar göğüs uçlarına, erkek eğilip bakar: hala göğüsleri yoktur... sertifikası hala duvarında. bu tarih uygun olabilir, o gün pan iki kulağından ödünç alınmış yggdrasil ağacına asılmış. sonra günahını ödemesi için bana kılavuz verilmiş. merhaba. şimdi bir löbotomi vakasıyım, pan istediğin sürece ilerlemeni salık verir, dedem, hermes, bir oturup düşünmelisin der. düşündüğünde pan beynine tecavüz eder, ilerlediğinde hermes kızılcık asasıyla bacaklarını kırar. sonra seçenekler belirir, kendini onların arasında görürsün ve kızın eli sayfanın bir diğer ucuna yönelir. göründüğü kadar basittir yada ağzımda patlayan mide öz suları kadar basit, yada parmak atmak tüm ekranlara. sarhoşluk bahane değildir,bak dedim ona, bilincim bir turşu kavanozunda, hani şu svankmajer'in alice'inde alice delikten aşağı düşüyorken gördüğü kavanozlardan biri, tozlanıyor senin rafında. o gün hermes bile ileriye bakmam gerektiğini söyledi, ben bile daha fazla düşünemem, oğlum, tümden tüketemezsin tüm seçenekleri. bu tarih uygun olabilir, yarıya düşmüş belleğimin sisli taraflarında, orada beyin zarının fazla anıları sindirmek için bir salgı salgıladığını duymuştum, bu siste reaksiyonun yan ürünüymüş. bakın, ben bir yana ayrıldım, kullanılmayan bir yan: arka. geçmişe bakıp hatırlayacakları birşey olmak istemem, kimsenin şimdisiyle bir ilgim olamaz, henüz gelecekle uğraşamam. ee o halde? diye sordu alice, kursağıma kürek kürek magic mushroom teptim. bu tarih uygun olabilir uygunsuzca kirletmem için bu tarih göstereni. beynimin çöpteki yarısı için özür dilemiyorum kimseden, üzgünüm...