28 Temmuz 2009 Salı

o kadar önemli olmadığına inandığımız yerde

1 yorum:

ürk dedi ki...

bu bizi güldürür yada gülüyor görünmek için demir çubuklarla açık tutarız ağzımızı yada şu jaluziyi oluşturan levhalarla: bir balina, evet, tepesinden balgam tükürür. avlanma tekniği diyorlardı. oturup, düşündük ve boşverdik. başlığı yanlış anlamayı deniyorum, başaramıyorum. zihnimin ketlendiği yerde midem asit kaynatıyor. pinokya burun uzatır, geppetto burun kılı. makas ve törpüler: tercihleri bir kadının eline bıraktığınızda ve tercih edilmeyen olduğunuzda: akvaryuma kafasını daldırır ve balık pisliği solur. bileğinizi sokup pis kanı emmesini isteyebilirsiniz vantuzdan, yada bu kadar naif olmayan teklifler için arka sokaklarda... önlem için geceleri maket bıçakları sivrilir kaldırım taşları arasından... kötü yola düşmeyi kolay sananlar için, sınanmak için can atanlar ve bedavaya kaltak olanlar. gülüşlerinden başka vesikaları yoktur, yarı çıplak olmalarına gerek yoktur. bere, atkı ve mont altından bile hissedilir. evet hissedilir. basamaklardan söz açtı biri, aynı zamanda kapı çalındı. apartman otomatiği yandı ama tırmanan olmadı: kimse yok basamakları. o kadar önemli olmadığımıza inandığımız yer. başlığı yanlış anlamayı deniyorum hala. gözlerimde ışıldayan şiire bir saçmalık ekliyorum. benim tekerleklerim çölde bile çamur sıçratabilmelidir. yada sandaletlerim tozunu silkelerim o kadar önemli olmadığıma inandığım her yere. kimse yokken ben varım çünkü, kimse yok kendine dönüştür. ve kaçış isteği kamçılanır. kaçış isteği altı arabanın çektiği bir arabaya yerleştirilir. arabacıya gerekli rüşvet verilir ve olacaklar için bileklerden özür dilenir. gagamızla zemini nişanlıyoruz: avlanacağız. o çok sevdiğim gözlüklü, uzun sarı saçlı adam gibi ava gideceğiz. o kadar önemli olmadığımıza inandığımız yere.