23 Kasım 2008 Pazar

bu kadar günaha rağmen

2 yorum:

suzan sarı dedi ki...

artistik bir rekor kırılmak üzere. solagan atasım geliyor, susuyorum:) tebrikler.

ürk dedi ki...

23'ü kuşatan renk kendi ölüm sonrası bilinçsiz boşluğumuz için seçtiğimiz renge çok benziyor. bir renk diğerine ne kadar benzerse, belki eşitlik yada denklik, en azından çağrışımlara açık bir benzerlik. laf. çağrışım. tüm o zincirler, en ufak temas bir ucu geçmişe dolanmış zincirleri diriltir. zincirler gerilir ve geçmişten, dolandıkları şeyden acı dolu çığlıklar yükselir. böyle sürekli, gereksiz şekillerde hatırlayarak, hiç unutmayarak ve o kokusuz, sessiz, tatsız görüntülere hapsolarak tüketilir geçmiş. ve zincirler koparak yükselirler gerilim yüzünden ve onları geren şeye, bu bedene... her neyse... sızan kırmızılığın bu saçmalıkla yada organik çatlaklarla bir alakası yok. birbiriyle alakalı iki şey arasındaki alaka yüzdesini kestirebilecek durumda değilim, çağrışım zincirlerine tutundum ve alçalıyorum. alçalıyorum. o grileşmeye yüz tutmuş maviliğin içine. öteki dünya varsa, bu kadar günahıma rağmen, çocukluğuma, o mavi yeşil düzlüğe geri dönmek istiyorum.