hayaletlere ses verir, zincirlere, kulaklardaki çınlamalara... beklenti ve ardından sürüklediği herşey. eskisi ve yenisi arasındaki bu karanlık aralık: geriye bakarsın, ileriye, olduğun yere takılır gözlerin, zemindeki desenleere... omuz silker ve oturursun duvarın kenarına. ne önemi var?
hayır, bu henüz bir ihtimal değildir. zamanı biz yarattık ve omuzlarımıza oturtuk. kırbacını savurdu ve ileriye, hep ileriye, eskisi ve yenisi arasındaki o aralıktan hep ileriye sürdü bizi.
hayır henüz herhangi bir ihtimal yaratamadık, her adım bir öncekinden daha sıkıcı olmaya başladı. her insan bir öncekinden daha sıkıcı, tüm yeniler öncekilerden daha sıkıcı. sı-kı-cı
birgün, gerçek maddi sorunlarım olduğunda, borç altında kıvrandığımda adam olarak gireceğim aile evinden içeri. şimdilik boş kümeyim... yüzeyime çarpan her damla sonsuz çınlamalar yaratır içimde, özsuyum dalgalanır. içeride düşüşleri yavaşlatacak her türlü kuvvet ihmal edilir. üçüncü şahısların bakışları korkutur: acaba duyuldu mu? hissediyor olamazlar. kaldırımın en kenarından ve evrenin en gölgeli kısmından dikkat çekmeden geçip gidilir. böyle olmalıdır. ne dediğimi unuttum bakışları altında. her neyse...
9 aralık'ı bekliyoruz, sahip olduğumuz tüm aralıklardan geçip gitmesi için...
1 yorum:
hayaletlere ses verir, zincirlere, kulaklardaki çınlamalara... beklenti ve ardından sürüklediği herşey. eskisi ve yenisi arasındaki bu karanlık aralık: geriye bakarsın, ileriye, olduğun yere takılır gözlerin, zemindeki desenleere... omuz silker ve oturursun duvarın kenarına. ne önemi var?
hayır, bu henüz bir ihtimal değildir. zamanı biz yarattık ve omuzlarımıza oturtuk. kırbacını savurdu ve ileriye, hep ileriye, eskisi ve yenisi arasındaki o aralıktan hep ileriye sürdü bizi.
hayır henüz herhangi bir ihtimal yaratamadık, her adım bir öncekinden daha sıkıcı olmaya başladı. her insan bir öncekinden daha sıkıcı, tüm yeniler öncekilerden daha sıkıcı. sı-kı-cı
birgün, gerçek maddi sorunlarım olduğunda, borç altında kıvrandığımda adam olarak gireceğim aile evinden içeri. şimdilik boş kümeyim... yüzeyime çarpan her damla sonsuz çınlamalar yaratır içimde, özsuyum dalgalanır. içeride düşüşleri yavaşlatacak her türlü kuvvet ihmal edilir. üçüncü şahısların bakışları korkutur: acaba duyuldu mu? hissediyor olamazlar. kaldırımın en kenarından ve evrenin en gölgeli kısmından dikkat çekmeden geçip gidilir. böyle olmalıdır. ne dediğimi unuttum bakışları altında. her neyse...
9 aralık'ı bekliyoruz, sahip olduğumuz tüm aralıklardan geçip gitmesi için...
Yorum Gönder