hayra yor beni dedi yükü kelebeğe, ne olduğumu bilmeden iyi şeyler düşün hakkımda. sırtında benimle birlikte dal tozlaşmaya hazır rengarenk çiçeklerin içine. herkes ömründe en az bir kez fırtınaya yakalanmalı, sen görmezden gel ileride toplanan bulutları.
sonrası aynıdır, yükü söylenir durur yol boyunca, kelebek en sonunda fırtınanın sınırlarından içeri girer, yada fırtına onu koynuna alır. yükü konuşmayı kesmiştir, şimdi beddua gibi bir şarkı mırıldanmaktadır kelebeğin kulaklarına: massive attack... butterfly caught.
sonrası kimseyi ilgilendirmez, herkes eninde sonunda sıkılır sözcüklerden, bu kelimelerden, anlatılmaz bıkkınlıktan, oyalanmalardan, elinde tutmaya çalışmalardan, kalakalmalardan... kelebek defeder yükünü, çiçeklerin arasına dalar tek başına... yükü söylenerek düşer... zemine çarpmadan, engellenmeden kimsenin düşmediği derinliklere düşer, dünyanın buz tutmamış en soğuk soyuna düşer, zerrelerine ayrılır. şarkı biter bu arada, kelebeğin akıbeti bilinmez. herşey siyah beyazdır, beyaz tarife yetmez bulutlardaki bu yangını. ne o yağmur mu yağacaktır? spektrum! boya hayallerimi... yaşı sorulmaz ki natürmorte, ne o zaman? zaman hülohop çevirir yaş halkalarıyla, tüm gençlik dökülür kırışık tenden akmakta olan bir gözyaşıyla, niye yaşlanıyorsun o halde? gençsen canlan biraz, yat en sıcak ütünün altına, üzerinde geçmeye ikna et kasırgaları. ıslan. buruş. lanetle bu monokrom toprağı, ey spektrum! boya beni...
kelebek kanatlarını açar, onu boğazlı şehire götürecek rüzgarı yakalamak için... geride kalan toprakların çiçekleri ozon kokularıyla boğuşmaktadır, şimşeklerle birbirini dövmektedir bulutlar. her neyse, o artık başka bir hikayenin konusu, başka ozanların seslendirecektir. başka... kelebek, kelebeklere özgü o narinlikten mahrum bu kelebek tüm ağırlığını verir rüzgara, ağırdır, gözleri kapanır, kanatları kapanır. mevsim yine aralıktır, günler kışı gösterir, bitişler bile gelenekleşir. ne renk görür acaba kelebekler, ne çekmiştir onu bu griliğe? kelebek? bir erkeğe uygun yakıştırma değil, gidişler bile bilindik. ne kadar açılmalı kanatları bir erkeğin kendini kaldırabilmesi için...
2 yorum:
hayra yor beni dedi yükü kelebeğe, ne olduğumu bilmeden iyi şeyler düşün hakkımda. sırtında benimle birlikte dal tozlaşmaya hazır rengarenk çiçeklerin içine. herkes ömründe en az bir kez fırtınaya yakalanmalı, sen görmezden gel ileride toplanan bulutları.
sonrası aynıdır, yükü söylenir durur yol boyunca, kelebek en sonunda fırtınanın sınırlarından içeri girer, yada fırtına onu koynuna alır. yükü konuşmayı kesmiştir, şimdi beddua gibi bir şarkı mırıldanmaktadır kelebeğin kulaklarına: massive attack... butterfly caught.
sonrası kimseyi ilgilendirmez, herkes eninde sonunda sıkılır sözcüklerden, bu kelimelerden, anlatılmaz bıkkınlıktan, oyalanmalardan, elinde tutmaya çalışmalardan, kalakalmalardan... kelebek defeder yükünü, çiçeklerin arasına dalar tek başına... yükü söylenerek düşer... zemine çarpmadan, engellenmeden kimsenin düşmediği derinliklere düşer, dünyanın buz tutmamış en soğuk soyuna düşer, zerrelerine ayrılır. şarkı biter bu arada, kelebeğin akıbeti bilinmez. herşey siyah beyazdır, beyaz tarife yetmez bulutlardaki bu yangını. ne o yağmur mu yağacaktır? spektrum! boya hayallerimi... yaşı sorulmaz ki natürmorte, ne o zaman? zaman hülohop çevirir yaş halkalarıyla, tüm gençlik dökülür kırışık tenden akmakta olan bir gözyaşıyla, niye yaşlanıyorsun o halde? gençsen canlan biraz, yat en sıcak ütünün altına, üzerinde geçmeye ikna et kasırgaları. ıslan. buruş. lanetle bu monokrom toprağı, ey spektrum! boya beni...
ve kelebek yakalanır... kime?
kelebek kanatlarını açar, onu boğazlı şehire götürecek rüzgarı yakalamak için... geride kalan toprakların çiçekleri ozon kokularıyla boğuşmaktadır, şimşeklerle birbirini dövmektedir bulutlar. her neyse, o artık başka bir hikayenin konusu, başka ozanların seslendirecektir. başka... kelebek, kelebeklere özgü o narinlikten mahrum bu kelebek tüm ağırlığını verir rüzgara, ağırdır, gözleri kapanır, kanatları kapanır. mevsim yine aralıktır, günler kışı gösterir, bitişler bile gelenekleşir. ne renk görür acaba kelebekler, ne çekmiştir onu bu griliğe? kelebek? bir erkeğe uygun yakıştırma değil, gidişler bile bilindik. ne kadar açılmalı kanatları bir erkeğin kendini kaldırabilmesi için...
Yorum Gönder