gizli özne ellerini açar, gelmeyecek ilham için yazı boyutu ve font seçer, kenar boşlukları ilahi düzeye yükseltgenir, maddeler halinde maddenin iyonlaşması, yani semerlenip elektrikle yüklenmesi anlatılır. 7. maddede saçlar dikilmiştir artık, beyne saplı şırıngalardır, kitin akıtır damarlara. böcekleşir, karıncalaşır, insanlığa uyuşulur. gizli özne sözde öznelere sataşır edilgen küfürlerle. siste yazılı bir not vardır, bir post-it gibi iliştirilmiştir atmosfere duman, yalnız görenler için bir uyarı ve görmeyenler için ışıl ışıl neon bir hoşgeldiniz tabelası. kaldırımlar ıslaktır, kaldırım taşları ıslanmıştır ve sisi yansıtır geceye, gizli özne kendisini gizleyen pelerinini kuşanır, dışarıda kalmış özneleri avlar sokak kedileriyle. herkes kendi öznesini silip süpürse bu beşinci sınıf edebiyat üsluplu hayattan kurtulur, cennete giderdik sek sek'in 8. halkasından. tüm boyundurukların yanında özgürleştirici bir halka, gizli özne ellerini ovuşturur, salyası akmaktadır. kelepçelerini kontrol eder, onu gizliliğe mahkum eden zincirleri yoklar. gitarlara elektrikle işkence edilir, ergen acılarına layık iniltiler salınır hoparlörden... susturun... lütfen susturun. bu sis panzerleri diriltir, kuru kafa bölüklerini geri getirir. hiç haberdar olmadığımız bir kabusu yaşarken bulur kendini gizli özne, siyah üniformalılar yüzüne mp40 doğrultur. fosforlu ve uçan, uçan ve ışıldayan bir kuru kafa gülümser: totenkopf division. gizli özne korkularını gizlediği deliğe saklanır, gizli özne heveslerini sakladığı deliklerde gizlenirken sobelenir, gizli özne artık neden gizli olmadığını sorar kendine. gizli öznenin kimliği kamuoyunun sorunu haline gelir, birileri inatla gerçeği ister. özneler, evet toplu özneler, toplu taşıma yıkım araçlarıyla gelirler şehir meydanlarından, tüm kırsalı kapsayacak bir dar ağacı kurulur, tüm eskişehir ovasını kaplayan. sis artık turuncudur, aslında hep turuncudur, sokak lambalarının ışınları yapışmıştır, fotonlar kalakalmıştır sis içinde. sis içinde asılır gizli özne, cesedini gizler sis. sisli özne, kimliği anlaşılmaz asla. sözde özneler panzerler üstünde kutlarlar zaferi, siyah üniforma tüm ışığı emer... bütün ışığı... tüm ışık kaynaklarını, gizli özneleri gizleyebilecek (tüketebilecek) bir açlıkla... tarih noktayı koyar sonunda, hep öyle olmamış mıdır?
1 yorum:
gizli özne ellerini açar, gelmeyecek ilham için yazı boyutu ve font seçer, kenar boşlukları ilahi düzeye yükseltgenir, maddeler halinde maddenin iyonlaşması, yani semerlenip elektrikle yüklenmesi anlatılır.
7. maddede saçlar dikilmiştir artık, beyne saplı şırıngalardır, kitin akıtır damarlara. böcekleşir, karıncalaşır, insanlığa uyuşulur. gizli özne sözde öznelere sataşır edilgen küfürlerle.
siste yazılı bir not vardır, bir post-it gibi iliştirilmiştir atmosfere duman, yalnız görenler için bir uyarı ve görmeyenler için ışıl ışıl neon bir hoşgeldiniz tabelası.
kaldırımlar ıslaktır, kaldırım taşları ıslanmıştır ve sisi yansıtır geceye, gizli özne kendisini gizleyen pelerinini kuşanır, dışarıda kalmış özneleri avlar sokak kedileriyle. herkes kendi öznesini silip süpürse bu beşinci sınıf edebiyat üsluplu hayattan kurtulur, cennete giderdik sek sek'in 8. halkasından. tüm boyundurukların yanında özgürleştirici bir halka, gizli özne ellerini ovuşturur, salyası akmaktadır. kelepçelerini kontrol eder, onu gizliliğe mahkum eden zincirleri yoklar.
gitarlara elektrikle işkence edilir, ergen acılarına layık iniltiler salınır hoparlörden... susturun... lütfen susturun. bu sis panzerleri diriltir, kuru kafa bölüklerini geri getirir. hiç haberdar olmadığımız bir kabusu yaşarken bulur kendini gizli özne, siyah üniformalılar yüzüne mp40 doğrultur. fosforlu ve uçan, uçan ve ışıldayan bir kuru kafa gülümser: totenkopf division.
gizli özne korkularını gizlediği deliğe saklanır, gizli özne heveslerini sakladığı deliklerde gizlenirken sobelenir, gizli özne artık neden gizli olmadığını sorar kendine. gizli öznenin kimliği kamuoyunun sorunu haline gelir, birileri inatla gerçeği ister. özneler, evet toplu özneler, toplu taşıma yıkım araçlarıyla gelirler şehir meydanlarından, tüm kırsalı kapsayacak bir dar ağacı kurulur, tüm eskişehir ovasını kaplayan. sis artık turuncudur, aslında hep turuncudur, sokak lambalarının ışınları yapışmıştır, fotonlar kalakalmıştır sis içinde. sis içinde asılır gizli özne, cesedini gizler sis. sisli özne, kimliği anlaşılmaz asla. sözde özneler panzerler üstünde kutlarlar zaferi, siyah üniforma tüm ışığı emer... bütün ışığı... tüm ışık kaynaklarını, gizli özneleri gizleyebilecek (tüketebilecek) bir açlıkla... tarih noktayı koyar sonunda, hep öyle olmamış mıdır?
Yorum Gönder