20 Kasım 2008 Perşembe

küçük sıyrıklar

1 yorum:

ürk dedi ki...

vitamin eksikliği olabilir, inançlar pul pul dökülür ve insanın ten rengi akar, yol yol izler bırakır yüzünde. teshiş karbonhidrat zehirlenmesidir, günlük hayatın gereksiz izdüşümleridir yapılan ve insan koşup kaçmalıdır küçük olanların anlık acısından.
insan evreninde bolca bulunan insanoitler bazen kişinin çekim alanına yakalanıp, yüksek hızlarda girerler atmosferine, gaz yoğunluğu az olan bu ortamda hızları pek yavaşlamaz ve derine, o küçük halleriyle fazla derine inerler. cerrahi operasyon gereklidir çıkartılmaları için, yoksa saplandıkları yerden kendi çabalarıyla kurtulmak istediklerinde, doğuştan sahip oldukları diş ve tırnaklarıyla dokuyu parçalar, kılcal damarları yırtar ve umarım şans eseri bir atar damara rastlamazlar. kurban acı içinde çırpınmaktadır bu esnada, bedenini muhafaza eden dört duvarın küçük hacmi koşma dürtüsünü engeller, kurban acıya hapsedilmiş hisseder kendini. acı; gerçek acı, ten acısı, kuyruk acısı, olması gerektiği gibi. herşey olup bittiğinde, insanoit çıkarılıp çöpe atıldığında, beyaz bir iz kalır kişinin teninde, krater şeklinde olmayan bir krater, hatırlamak istenmeyen ve hatırlanmayacak bir iz. kişinin atmosferi yeni insanoitlere ve teni yeni yaralara müsaittir, kişi kişi olmakla diğer kişilere açık hedef teşkil eder, hergün yeni insanoitlerle vururuz birbirimizi ve illa sabah olmak zorundadır. kişi kendilerini sulandıran bu ışıltılı gerçeğe göz yumar, yada gözlerini kapatır ve küçük sıyrıkların bıraktığı küçük izleri, ten acısı günlüklerini gizleyecek karanlığın doğmasını beklemeye koyulur... ve evet, neden yeşil olmasın?